3-9 KASIM ORGAN BAĞIŞI HAFTASI

3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası etkinlikleri kapsamında “Tıbbı ve Dini Yönden Organ Bağışı” konulu konferans Sapanca ilçesi’nde gerçekleşti.

Halk Eğitim Merkezi salonunda gerçekleşen konferansın açılışında konuşan Sakarya Sağlık Müdürlüğü Organ Bağışı İl Koordinatörü Dr. Zeynep Gökçen Battal, hayata bırakabilecek en büyük mirasın organlar olduğuna dikkat çekerek dünyanın ve insanların bu mirastan yoksun bırakılmaması gerektiğini söyledi.

Geçen yıl, organ nakli bekleyen 50 bin hastadan 9 binin uygun organ bulunamadığı için hayatını kaybettiğini belirten Battal, "Bu gün bize çok uzak gelen organ naklinin bir gün bizim içinde lazım olabileceğini unutmamalıyız. Organ Bağış Kartı alarak gönüllü bağışçı olabilirsiniz. Tüm organlarınızı bağışlamak zorunda değilsiniz seçenekleriniz var. Bu kart sembolik bir karttır ve esas olan aile onayıdır. Bu sebeple organ bağışı yaptığınızda ailenizi mutlaka bu durumdan haberdar edin. Organlarınızı bağışlamış olmanız başınıza gelebilecek her hangi bir kazada tedavi edilmeyeceğiniz anlamına gelmiyor. Tıpta bizim ilk ilkemiz zarar vermemektir. Konu bir toplumun canını kurtarmak bile olsa bir kişinin dahi canı feda edilemez. Bu yüzden kişinin iyi olabilmesi için elden gelen her şey yapılır. Ne zamanki artık tıp çaresiz kalır. Beyin ölümü yani ölüm gerçekleşir ondan sonra aile onayı ile organlar alınabilir." diye konuştu.

Sakarya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Anestezi Uzmanı Doç.Dr. Ali Fuat Erdem konuşmasında beyin ölümü ile bitkisel hayat arasındaki farklara değindi.

Beyin ölümü gerçekleşen bir hastanın geri gelmesinin mümkün olmadığını ancak bitkisel hayata giren bir hastanın geri dönebileceğini anlatan Erdem, "Vatandaşlarımız özellikle internet kanalı ile yanlış bilgilere sahip olabiliyor. Bu iki kavram çok farklıdır. Şu bilinmelidir ki beyin ölümü gerçekleşmiş bir canlı asla ve asla geriye dönmez. Yurtdışında organ nakillerinin yüzde 80'i kadavralardan gerçekleşirken Türkiye'de ise yüzde 80'i canlıdan canlıya gerçekleşiyor. Ne kadar duyarlı bir toplum olduğumuz açıkçası belli. Beyin ölümü gerçekleşen hastalarda yaşam destek ünitesi ile organları ve dokuları canlı tutmaya çalışıyoruz. Sonraki aşamada ise hasta yakınlarının organları bağışlamasını umut ediyoruz. Ancak halkımız maalesef kendi hastasının organını bağışlamayı hiç sevmiyor. Fakat hastası zorda kaldığı zamanda almayı seviyor." dedi.

Canlıdan canlıya ve ölüden canlı organ nakillerinin dinen caiz olabilmesi için gerekli şartları anlatan Sakarya İl Vaizi Alptekin Ertem, ölüden canlıya gerçekleşecek organ nakillerinde gereken şartları şöyle sıraladı:

"Hastanın hayatını veya hayati bir uzvunu kurtarmak için, bundan başka bir çare olmaması, Hastalığın bu yolla tedavi edilebileceğine kanaat getirilmesi, Organ veya dokusu alınacak kişinin, işlemin yapılmış olduğu esnada ölmüş olması, Organ veya dokusu alınacak kişinin ölmeden önce buna izin vermiş olması veya hayatta iken aksine bir beyanı olmamak şartı ile yakınlarının buna razı olması, Alınacak organ veya doku karşılığında menfaat sağlanmaması"

Konferansa Sapanca Belediye Başkanı İbrahim Uslu, İl Sağlık Müdürü Murat Alemdar, Belediye Başkan Yardımcısı Hayati Arıcı, İl Vaizi Alptekin Ertem, Doç.Dr. Ali Fuat Erdem, Dr. Zeynep Gökçen Battal, Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Hüseyin Mercan, AK Parti İlçe Başkanı Nazmi Bostancı ve vatandaşlar katıldı.

Konferans sonrası İl Sağlık Müdürlüğü ve Sapanca Belediyesi tarafından konuşmacılara plaket takdim edildi. Başkan İbrahim Uslu ve Başkan Yardımcısı Hayati Arıcı organlarını bağışladı.