"ARAP DÜNYASININ SAPANCA’YA ÇOK İLGİSİ VAR.BIRAKSAK OTELİMİZ ARAPLAR’LA DOLACAK"
NG Hotels&Resorts İcra Kurulu Başkanı Hediye Güral Gür,Araplar’ın Türkiye ilgisine dikkat çekti. Hediye Güral Gür, “Arap dünyasının Sapanca’ya çok ilgisi var. Sapanca’daki otelimiz bıraksak tamamen Arap turistlerle dolabilir” dedi
- GÜNCEL
- 14.04.2013 06:09
Hediye Güral Gür, Kütahya Porselen'in kurucularından duayen işadamı Nafi Güral'ın 4 çocuğundan biri. NG Hotels&Resorts İcra Kurulu Başkanı Hediye Güral Gür, grubun turizm yatırımlarından sorumlu. Kütahya ve Güral Porselen'in yaratıcısı Güral ailesinde yaşanan sorunların ardından Nafi Güral'ın çocukları Erkan Güral, Sema Güral Sürmeli, Gülden Güral ve Hediye Güral Gür NG Kütahya Seramik Porselen Turizm Sanayi ile yollarına devam ediyorlar.
Hediye Güral Gür, "Çekirdek aile olarak uyumlu çalışıyoruz. Hepimizin sorumluluğu farklı. Büyüklerimizin yaşadıklarını yaşamamak için de önlemlerimizi aldık" diyor. Hediye Güral Gür, grubun turizm konusunda iddialı olduğunu anlatıyor.
- Babanız Nafi Güral sizi iş hayatıyla ilk kez ne zaman nasıl tanıştırdı?
Babam arada sırada beni ve ablamı fabrikaya götürürdü. İlkokul birinci sınıftan ikinci sınıfa geçtiğimde ise sürekli fabrikaya gitmeye başladım. Fabrikaya personel servisiyle giderdik. El yeteneğim olmadığı için ben çıkartmaları yapıştırırdım. Ablam Sema fırçalı işlerde çalışırdı. Büyüdükçe değişti çalıştığımız yerler. Ayrıca oradaki İdare İşler'in başındaki kişiden de haftalık alırdık. İş ortamını küçük yaşlarda gördük. Üniversitede de stajı kendi şirketlerimizde yaptım.
Deprem plan değiştirtti
- Aile şirketiniz dışında farklı bir şirkette deneyim kazanmayı düşünmediniz mi?
Ben ilk önce farkı şirketlere başvurdum, görüşmeler yaptım. 1999 yılında okulu bitirmiştim. Hepimizin hafızasında yer alan o korkunç deprem beni de çok etkiledi. Ben o dönemde İstanbul'da tek başıma yaşıyordum. Finans üzerine bir işe girmek istiyordum. Fakat deprem korkusuyla evi kapatıp ailemin yanına döndüm, o sırada bir bankadan teklif geldi ama dönmek istemedim. Kendi fabrikamızda insan kaynakları bölümünde çalışmaya başladım. Sonra ihracat departmanına girdim. Genel müdürümüzle çok gezdik. Sanırım dünyada en çok porselen fabrikası gezenlerden biriyimdir. Alman ve İngiliz üretim tesisleri çok etkileyiciydi ama beni en çok etkileyen yer Çin oldu.
- Siz bir süredir grubunuzun otel yatırımlarından sorumlusunuz. Turizmde büyümeye devam edecek misiniz?
İlk Kütahya'daki oteli hayata geçirdik. Biliyorsunuz daha sonra da yatırımlar yaptık. Devam edecek. Planlı hareket ediyoruz. Çok özeniyoruz bu işe.
Sapanca'ya babam inandı
- NG Güral Sapanca en iddialı spa ve wellness otellerinden biri oldu. Sapanca yatırımına nasıl karar verdiniz?
Sapanca'da otel yapmakla ilgili danıştığımız kişilerin çoğu ilk başta "Küçük bir yer yapın, para boşa gider" dedi. Babam "Hayır" dedi. Babam öngörü sahibi biridir. Porselen fabrikalarını nasıl gezdiysek dünyanın farklı yerlerindeki otelleri de gezdik, son trendleri inceledik. Türkiye'deki insanların beklentilerini ölçtük. Otel konusunda çok danışmanlık aldık. Wellness ve Spa bu kadar ön plana çıkmamıştı Türkiye'de. "Bu alanda boşluk var" dedik. 2005 yılında Kütahya'daki otelimizi yeniledik. Orası Sapanca için bize bir tecrübe oldu.
- Sapanca'da 5 yılı geride bıraktınız... Şimdi baktığınızda iyi bir yatırım oldu der misiniz?
Evet, 5 yılını bitiriyor... Sapanca destinasyon olarak görülmüyordu.İlk önce bunun için çalıştık. İlk 2 yıl çok yorucu geçti. Ama şu anda Sapanca cazip bir yer. Çok memnunuz.
- İstanbullular'ın ya da yerli turistlerin, iş dünyasının tercihi oldu diyebiliriz değil mi?
Doğru, bizim ağırlıklı misafirlerimiz Türkler. Denize güneşe geliyor biliyorsunuz yabancıların çoğu. Doğa, kültür, inanç turizminden nasibini alamıyor Türkiye. Biz kendi çabalarımızla yabancı çekmeye çalışıyoruz.
- Körfez ülkelerinden gelenlerin ilgi gösterdiği bir bölge değil mi Sapanca?
Arap dünyasının Sapanca'ya çok ilgisi var. Özellikle yaz aylarında çok artış oluyor Arap turistlerde. Biz bir denge kurmaya çalışıyoruz. Hristiyan Arap da peçeli Arap da geliyor. Hepsine kapıyı açsak otel tamamen Arap turistlerle dolabilir.
- İstanbul'daki oteliniz farklı olacak sanırım tüm bu yatırımlardan...
İstanbul'un iş dünyasının otele ihtiyacı var. Sapanca'da ilk toplantı salonları yaparken az yapmışız onu gördük.
Elif Ergu / VATAN